Atölye Hakkında
Kimlikler üzerine konuşmak, aslında insanlar arasındaki farkları değil, çeşitliliğin doğallığını anlamaya çalışmaktır.
Hiçbir topluluk tek bir biçimden, dilden ya da inançtan oluşmaz; her biri zamanla değişir, farklı bağlamlarda yeni anlamlar kazanır.
Bu atölye, Yahudi kimliklerini bu değişim ve çeşitlilik içinde ele alıyor.
Yahudiliği yalnızca dinî bir aidiyet olarak değil, kültürel, toplumsal ve bireysel deneyimlerin bir bütünü olarak düşünmeye davet ediyor. Katılımcılar, farklı coğrafyalardan, geleneklerden ve yaşam biçimlerinden örnekler üzerinden Yahudi toplumlarındaki çok sesliliği tanıyor; aynı zamanda toplumda yerleşik kalıpyargıları fark etmeyi ve sorgulamayı öğreniyor.
Un Libro Avierto kapsamında hazırlanan dört atölyeden biri olan bu çalışma, öğrenmeyi salt bilgi edinme değil, düşünme, tartışma ve yeniden anlamlandırma süreci olarak kurguluyor. Amaç, kimliklere dair “doğru cevaplar” üretmek değil; kimliğin nasıl algılandığını, temsil edildiğini ve toplumsal ilişkiler içinde nasıl yeniden tanımlandığını birlikte tartışmak.
Atölye nasıl ilerliyor
Atölye, farkındalık temelli bir etkinlikle başlıyor. Kolaylaştırıcı, toplumda sıkça karşılaşılan Yahudilerle ilgili bazı ifadeleri paylaşıyor. Katılımcılar bu cümlelere “katılıyorum” ya da “katılmıyorum” diyerek tepki veriyorlar. Bu giriş, doğruyu bulmaktan çok katılımcıların kalıpyargılarının farkına varmasını sağlıyor.
Sonrasında katılımcılar küçük gruplara ayrılıyor. Her grup, yanlış bir ifadeyi seçip bu bilginin neden sorunlu olduğunu araştırıyor. Grup çalışmaları sırasında internet ve yapay zekâ araçları kullanılabiliyor; ancak elde edilen bilgilerin kaynak güvenilirliği açısından değerlendirilmesi de tartışmanın bir parçası oluyor. Bu yönüyle atölye, yalnızca toplumsal farkındalık değil, eleştirel düşünme ve dijital okuryazarlık becerileri üzerine de bir alıştırma niteliğinde.
Sunumların ardından kolaylaştırıcı, kimlik ve çeşitlilik konusunu sosyolojik bir çerçevede ele alıyor. Katılımcılar; toplumsal cinsiyet, ekonomik farklılıklar, mezhep çeşitliliği, kültürel miras ve coğrafi deneyimler üzerinden Yahudi kimliklerinin çoğulluğunu konuşuyorlar. Bu bölüm, kimliği sabit bir tanım olarak değil, yaşanan, paylaşılan ve dönüşen bir süreç olarak düşünmeye davet ediyor.
Atölye, kısa ama etkileyici bir kapanış etkinliğiyle sona eriyor. Katılımcılar üçer kişilik gruplarda bir araya gelerek, atölyeyi özetleyen bir cümlelik slogan oluşturuyorlar. Bu bölüm, bilgiyi pekiştirmekten çok, öğrenilenleri kişisel bir farkındalığa dönüştürmeyi hedefliyor.
Kimler katılabilir
Bu atölye, eğitimciler, üniversite öğrencileri, araştırmacılar, sivil toplum çalışanları ve kültürel çeşitlilik konularına ilgi duyan herkes için uygundur. Kimlik, temsil, eşitlik ve farklılık temalarıyla ilgilenen katılımcılar için hem kişisel hem de mesleki bir farkındalık alanı sunar.
Süre: 70 dakika
Format: Çevrimiçi veya yüz yüze
Atölyenin kazandırdıkları
Bu çalışma, katılımcılara kimlik ve çeşitlilik konularında eleştirel ve kapsayıcı bir bakış kazandırırken, toplumsal kalıpyargıları tanıma ve sorgulama becerilerini de geliştirir. Aynı zamanda bilgiye ulaşırken kaynak güvenilirliği ve dijital araştırma pratiği kazandırarak, farklı kimliklerin kesiştiği alanlarda empati ve diyalog içinde öğrenme imkânı sunar. Atölye, bilgiyi aktarmaktan çok birlikte düşünmeyi ve anlam üretmeyi önceler. Katılımcılar, öğrenmeyi bir paylaşım, farklılıkları ise bir zenginlik olarak deneyimlerler.





