🔍

Sidur

Yazıda Neler Var

Giriş

Sidur (İbranice: סידור, çoğul: sidurim סידורים), Yahudi ibadet hayatında kullanılan dua kitabıdır. Kelimenin kökü ס־ד־ר olup “düzen” ve “sıralama” anlam alanına girer. Bu yüzden sidur, yalnızca dua metinlerinin toplandığı bir kitap değildir. Aynı zamanda duanın zamanını, sırasını ve ritmini kurar.

Sidur, iki katmanı birlikte taşır:
Bir yandan çok eski çekirdek metinleri korur. Diğer yandan farklı coğrafyaların, cemaatlerin ve dönemlerin ekleriyle büyümüş bir “kullanım kitabı”dır. Bu yüzden “tek bir sidur”dan söz etmek zordur. Bugün dünya üzerinde pek çok gelenek, kendi sidur düzenini ve dil tercihlerini sürdürür.


İsim ve okunuşlar

Aynı dünyaya ait terimler, sidurun iç mantığını anlamayı kolaylaştırır.

Temel terimler

  • Sidur (סידור): Tekil. “Düzen” anlamı.
  • Sidurim (סידורים): Çoğul.
  • Tefila (תפילה): Dua.
  • Beraha (ברכה): Kutsama formülü.
  • Amida (עמידה): “Ayakta duruş”, ibadetin merkezi sessiz duası.
  • Şemone Esre (שמונה עשרה): “On sekiz”, Amida’nın tarihsel adı. (Bugün birçok gelenekte on dokuz beraha vardır.)
  • Kadiş (קדיש): Aramice ağırlıklı dua ailesi.
  • Nusah (נוסח): Metin ve okuma geleneği. “Hangi versiyonla” dua edildiği.

Aynı ailedeki kitaplar

  • Mahzor (מחזור): Özellikle Roş Haşana ve Yom Kipur gibi Yüksek Bayramlar için dua kitabı.
  • Tehilim (תהילים): Mezmurlar kitabı. Sidurda seçili mezmurlar yer alır ama Tehilim başlı başına ayrı bir kitaptır.
  • Kinot: Tişa BeAv matem günü için ağıt metinleri.
  • Agada: Pesah sederinde okunan ritüel metin.

Sidur nedir, ne değildir

Siduru “dua kitabı” diye tanımlamak yanlış değildir ama eksiktir. Çünkü sidur, aynı zamanda bir ortak ibadet düzeni kurar.

Sidur ne değildir

  • Bireysel, kendiliğinden edilen duaların toplamı
  • Mistik formüller ya da “sonuç garantili” metinler
  • Her yerde aynı olan sabit bir kitap
  • Sadece din görevlilerinin takip ettiği teknik bir metin

Sidur nedir

  • Topluluk ibadetinde kullanılan, zamanlara bağlı bir dua düzeni
  • Sabah, öğle, akşam vakitlerini ve Şabat’ı yapılandıran metinler bütünü
  • Tora alıntıları, rabbanî metinler, şiir geleneği ve cemaat hafızasının bir araya geldiği canlı bir derleme
  • Dini olduğu kadar kültürel bir nesne. Çünkü hangi metnin nerede durduğu, hangi cümlenin nasıl söylendiği, cemaat kimliğinin de parçasıdır

Sidurun “düzen” oluşu, tekrar fikrini de açıklar. Dua, tekrar eder. Fakat aynı tekrar, her dönemde başka bir tarihsel deneyimle yan yana gelir. Sürgün, dil değişimi, modernleşme, ideolojik ayrışmalar, dijitalleşme gibi süreçler, sidurun etrafında yeni sorular doğurur.


Sidur, Mahzor, Tehilim: temel ayrımlar

Sidurun yakın akrabalarını ayırmak, okurken “hangi kitabın işi ne” sorusunu netleştirir.

Sidur

Günlük ibadetlerin ve çoğu cemaatte Şabat ibadetinin temel kitabıdır. Bazı sidurlar bayramlara da yer verir, bazı geleneklerde bayramlar için ayrı kitaplar kullanılır.

Mahzor

Roş Haşana ve Yom Kipur gibi Yüksek Bayramlar için özel, daha geniş bir kitaptır. İçinde çok daha fazla şiir, ek bölüm ve uzun dua dizileri bulunur.

Tehilim

Mezmurlar kitabıdır. Sidurda yer alan mezmurlar, özellikle sabah ibadetinin övgü bölümlerinde yoğunlaşır. Fakat Tehilim, evde ve kişisel dindarlık içinde de ayrı bir kitap olarak kullanılır.

Bu ayrımlar, sidurun Yahudi ibadet hayatının tamamını değil, daha çok günlük ve haftalık temel çerçeveyi taşıdığını gösterir.


Tarihsel gelişim: Sidur nasıl oluştu

Sidurun hikâyesi, Yahudi ibadet hayatının dönüşüm hikâyesidir. Kurban merkezli ibadetten metin merkezli ibadete geçiş, yüzyıllar boyunca katman katman ilerler.

Mabed dönemi: kurban ve dua

Birinci ve İkinci Mabed dönemlerinde ibadetin merkezi Kudüs’tü. Kurban düzeni, günün zamanlarını belirliyordu. Dua vardı, mezmurlar vardı, fakat ibadetin örgütleyici çekirdeği kurbandı. Bugün sidurda gördüğümüz sabah, öğle, akşam vakitleri, bu eski zaman ritminin devamıdır.

İkinci Mabed sonrası: dua merkeze yerleşirken

MS 70’te Mabed’in yıkılmasıyla birlikte Yahudi dünyası şu soruyla yüzleşti: Kurban yoksa ibadet nasıl sürdürülecek. Rabbanî gelenek, ibadetin merkezine duayı yerleştirdi. Fakat bu dönüşüm, “hangi dualar, hangi sırayla, kim tarafından” sorularını da büyüttü.

Bu dönemde şekillenen çekirdekler arasında iki metin ailesi öne çıkar:

  • Şema: Tora’dan alınan bölümlerle Yahudi inancının merkez cümlesini taşır.
  • Amida: Beraha dizileriyle ibadetin omurgasını kurar.

Mişna ve Talmud: ilk düzenlemeler

Mişna ve Talmud, dua vakitleri, beraha biçimleri, ibadetin bölümleri gibi konuları tartışır. Bu metinler, her kelimeyi sabitlemekten çok, “neyin ne zaman ve nasıl” yapılacağına dair çerçeve kurar. Bu yüzden farklı bölgelerde farklı uygulamalar doğar.

Burada önemli bir ayrım belirir: Babil ve Filistin merkezleri, dua düzeni konusunda hem ortak çekirdeği korur hem de farklı stiller üretir.

Geonik dönem: ilk yazılı sidurlar

Geonik dönemde (yaklaşık 7. ile 11. yüzyıllar), Babil’deki akademiler dünya Yahudiliği için güçlü bir otorite merkezine dönüşür. Uzak topluluklar doğru dua düzenini sormaya başlar. Bu ihtiyaç, metinlerin yazılı hâle gelmesini hızlandırır.

Bu dönemde iki isim özellikle anılır:

  • Rav Amram Gaon: Yıl boyunca kullanılacak dua düzenini derleyip göndermesiyle erken sidur geleneğinde merkezî yere sahiptir.
  • Rav Saadia Gaon: Daha sistematik bir sidur geleneği kurar, açıklamalarla birlikte sunar.

Bu aşama, sidurun “bir tür” olarak ortaya çıktığı dönemdir. Yine de tek bir standart oluşmaz. Bölgeler kendi eklemelerini ve vurgularını sürdürür.

Ortaçağ: bölgesel geleneklerin kristalleşmesi

Ortaçağda Yahudi toplulukları geniş bir coğrafyaya yayılır. İspanya, Kuzey Afrika, Almanya, Fransa, İtalya, Bizans, Yemen, İran, Irak ve daha nice bölge, hem metin hem de okuma biçimi üretir. Böylece nusah dediğimiz gelenekler belirginleşir.

Bu dönemin önemli tartışmalarından biri de şiirlerin, yani piyyutların, ibadete ne ölçüde dahil edileceğidir. Bazı otoriteler piyyutların ibadeti uzattığını ve dikkat dağıttığını söyler. Bazıları ise piyyutların duayı güzelleştirdiğini, cemaat hafızasını güçlendirdiğini savunur. Bu tartışma, bugün bile bazı gelenek farklılıklarının arkasında durur.

Basım dönemi: standartlaşma mı, çeşitlenme mi

Matbaa, siduru aynı anda iki yönde etkiler:
Bir yandan metin sabitleniyormuş hissi yaratır, çünkü herkes aynı sayfayı görür.
Öte yandan farklı geleneklerin basılı olarak yayılmasıyla çeşitlilik de görünür hâle gelir.

Üstelik basım dünyası hataları ve sansür riskini de getirir. Bir dizgi hatası binlerce kopyaya yayılabilir. Bazı dönemlerde dış otoritelerin müdahaleleri, metinlerin değişmesine yol açabilir.

Kabalistik etki: Safed’den Hasidizme

  1. yüzyılda Safed, kabala çalışmaları için önemli bir merkez olur. Bu çevrede dua, sadece metin okumak değil, aynı zamanda “niyet” ve “tefekkür” katmanlarıyla yaşayan bir ibadet olarak yeniden yorumlanır. Bu yaklaşım bazı geleneklerde metin tercihlerini değiştirir ve “Nusah Ari” diye anılan kabalistik eğilimli düzenler güçlenir.
  2. yüzyılda Hasidik hareketin yükselişiyle, kabalistik eğilimli dua düzenleri Aşkenaz dünyasının bazı bölümlerinde yaygınlaşır. Buna karşılık, daha gelenekçi çizgiler mevcut düzeni koruma eğilimindedir. Böylece aynı coğrafyada bile farklı sidur tercihleri yan yana yaşar.

Modern dönem: akımlar ve yeni sorular

  1. ve 20. yüzyıllarda modernleşme, siduru doğrudan etkiler. Bazı hareketler ibadeti yerel dilde daha anlaşılır kılmak ister. Bazıları geleneksel metni aynen korumayı savunur. Bazıları ise “gelenek sürer ama toplum değiştiğinde ibadet dili de konuşmaya devam etmelidir” yaklaşımıyla orta yollar arar.

Bu dönemde sidur, sadece dua kitabı değil, aynı zamanda şu soruların da sahası olur:

  • Mabed ve kurban dili nasıl ele alınmalı
  • Mesih beklentisi nasıl ifade edilmeli
  • Toplumsal eşitlik dili ibadete nasıl yansır
  • Cemaat kimliği ve siyaset ibadete nasıl dokunur

Çağdaş dönem: kapsayıcılık, yeni dualar, dijitalleşme

Günümüzde sidur, bir yandan geleneksel çekirdeği korur. Diğer yandan bazı cemaatlerde yeni anma günleri, toplumsal kapsayıcılık dili ve güncel olaylarla ilgili dualar eklenir. Ayrıca çevrimiçi platformlar ve uygulamalar siduru erişilebilir kılar. Bununla birlikte Şabat gününde elektronik cihaz kullanımı gibi konular, özellikle gelenekçi çevrelerde ayrı bir tartışma başlığıdır.


Sidurun içindeki yapı

Sidur, baştan sona düz okunmak için değil, ibadet akışı içinde takip edilmek için tasarlanmıştır. Bu yüzden “bölümler” mantığını bilmek, kitabı anlaşılır kılar.

Temel bileşenler

Birçok gelenekte şu çekirdekler vardır:

  • Sabah kutsamaları: Uyanma, beden, gündelik hayat için berahalar
  • Övgü bölümü: Mezmurlar ve övgü pasajları
  • Şema ve çevresindeki berahalar
  • Amida: Merkez dua
  • Kaddiş: Bölümleri ayıran ve tamamlayan metin ailesi
  • Aleynu: Kapanış duası olarak sıkça yer alır

Günlük ibadet düzeni

Günlük ibadet üç vakitte döner:

  • Şaharit (sabah)
  • Minha (öğleden sonra)
  • Maariv (akşam)

Vakitlerin sabitliği, sidurun “düzen” fikrinin en görünür hâlidir: gün, ibadet üzerinden bölümlenir.

Şabat ilavesi

Şabat, sidur içinde ayrı bir yoğunluk taşır. Bölümler uzar, ek metinler gelir, topluluk ritmi değişir. Şabat sabahında Tora okuması ve bazı geleneklerde Musaf gibi ek bölümler, ibadetin haftalık zirvesini kurar.

Bayram ve özel günler

Bazı sidurlarda bayram düzenleri de yer alır. Bazı geleneklerde bayramlar için ayrı kitaplar tercih edilir. Hanuka ve Purim gibi günlerde ek pasajlar görülür. Yüksek Bayramlar için çoğu zaman mahzor kullanılır.

Yaşam döngüsü metinleri

Birçok sidurda, yaşam döngüsüne dair ekler bulunur:

  • Brit mila
  • düğün ve Şeva Berahot
  • yas metinleri ve Kaddiş düzenleri
  • hasta için Mi Şeberah gibi dualar

Bu ekler, sidurun sadece sinagog değil, ev ve hayat içindeki ritüellerle de bağlantılı olduğunu gösterir.


Nusah: “versiyon” meselesi

Nusah, “hangi kelimeler” sorusunun ötesinde “nasıl okuyoruz” sorusunu da içerir. Metin farkları bazen küçüktür, bazen belirgindir. Ayrıca melodiler, vurgu alışkanlıkları ve hangi şiirlerin tercih edildiği de nusahın parçasıdır.

Yaygın nusah başlıkları

  • Aşkenaz: Avrupa Aşkenaz dünyasının gelenekleri
  • Sefarad: İspanya Portekiz kökenli geleneklerin Akdeniz ve Orta Doğu’ya uzanan hattı
  • Nusah Ari: Kabalistik etkilerin daha belirgin olduğu düzenler
  • Yemen: Baladi ve Şami gibi kollarla eski bir süreklilik
  • İtalyan riti: Kendine özgü, ara form özellikleri taşıyan gelenek
  • Mizrahi çeşitliliği: Irak, Suriye, İran, Kuzey Afrika gibi bölgelerdeki yerel varyasyonlar

Avierto bağlamında önemli nokta şu: Nusahı “kimin doğru yaptığı” tartışması gibi değil, “Yahudi tarihinin coğrafi çoğulluğu” gibi okumak daha öğretici olur.


Dil ve çeviri meselesi

Sidurun dil tartışması, modern dönemde daha görünür hâle gelmiştir.

İbranice neden merkezde

İbranice, metin sürekliliğinin taşıyıcısıdır. Ritmi, çağrışımları ve çok anlamlı yapısı, ibadetin ses dünyasını kurar.

Aramice parçalar

Kaddiş gibi bazı metinler Aramicedir. Bu, sidurun tarihsel katmanları koruma biçimlerinden biridir.

Çeviri ne sağlar, ne zorlar

Çeviri, anlamı açar. Fakat ses, ritim ve bazı kavramların yoğunluğu her zaman aynı ölçüde taşınamaz. Bu yüzden bazı sidurlar şu iki yolu birlikte kullanır:

  • İbranice metin
  • Çeviri ve açıklama

Çeviriyle açıklamayı ayırmak önemlidir. Çeviri “ne söylüyor”u taşır. Açıklama “bu metin burada ne yapıyor”u anlatır.

Türkçe sidurlar

Osmanlı döneminde Ladino açıklamalar ve çeviriler görülür. Cumhuriyet döneminde Türkçe konuşan cemaat için Türkçe çevirili sidurlar basılmıştır. Bugün de hem Türkçe hem İngilizce çevirili sidurlarla karşılaşmak mümkündür. Türkiye bağlamında bu başlık, ayrıca cemaat pratikleri ve yayın geleneğiyle iç içedir.


Sidur bir nesne olarak

Sidur, metin olmanın yanında fiziksel bir eşyadır. Bu “nesne” boyutu, ibadet deneyimini doğrudan etkiler.

Fiziksel biçimler

  • Cep siduru, taşınabilirlik ve kişisel kullanım
  • Sinagog siduru, dayanıklılık ve toplu kullanım
  • Sert kapak, uzun ömür
  • Büyük puntolu baskılar, erişilebilirlik

Sayfa düzeni ve yazı

  • Nikudlu ya da nikudsuz baskılar
  • Sağda İbranice solda çeviri düzeni
  • Satır altı çeviri
  • Açıklama notları ve yönlendirmeler

Bir sidurun tasarımı, ibadetin pratiğini de şekillendirir. Göz nereye gider, hangi bölüm kolay bulunur, sayfa kalabalığı kullanıcıyı nasıl etkiler, bunların hepsi “kitabın pedagojisi”dir.

Saygı ve geniza

Sidur Tanrı adını içerdiği için saygıyla muamele edilir. Eskiyen sidur çöpe atılmaz. Genizaya konur. Bu, sidurun “sıradan kitap” statüsünde olmadığını gösteren temel pratiklerden biridir.


Sorunlar ve tartışmalar

Kadınlar ve ibadet düzeni

Zamanla bağlı mitsvalar, kamusal ibadet yükümlülüğü, cemaat yapısı ve modern eşitlik talepleri gibi başlıklar, sidur etrafında farklı yaklaşımların doğmasına yol açmıştır. Bazı cemaatler dilde kapsayıcılığı artırır. Bazıları geleneksel formu korur. Bazıları ise sınırlı düzenlemelerle orta bir çizgi arar.

Politik dualar

Devlet, savaş, barış, felaketler, anma günleri gibi konularla ilgili duaların sidura girip girmemesi, cemaatten cemaate farklı değerlendirilir. Kimileri bunu “zamanın dili” olarak görür, kimileri “dua düzeninin tarafsızlığı” açısından problemli bulur.

Standartlaşma

Belli yayıncıların ya da belli edisyonların çok yaygınlaşması, erişimi kolaylaştırabilir. Fakat aynı zamanda yerel geleneklerin görünürlüğünü azaltabilir. Bu yüzden standartlaşma bazen bir rahatlık, bazen bir kayıp olarak tartışılır.

Telif ve erişim

Modern çeviriler, notlar ve düzenlemeler telif altında olabilir. Buna karşılık açık erişim projeleri, metinlere daha geniş erişim sağlar. Bu başlık, özellikle dijitalleşmeyle birlikte daha da büyümüştür.


Pratik bilgiler

Sidur nasıl kullanılır

  • Sidur sağdan açılır, İbranice sağdan sola okunur.
  • İçindekiler ve bölüm başlıkları, kitaba girişin en hızlı yoludur.
  • Toplu ibadette takip ediyorsan, önce “hangi bölümdeyiz” sorusunu çözmek gerekir. Bölüm adını öğrenmek, sayfa bulmayı kolaylaştırır.
  • Zamanla bazı sayfalar tanıdık hâle gelir. Sidurun öğretme biçimi, tekrar üzerinden işler.

Sidur nasıl seçilir

  • Hangi gelenekle dua edeceksin: Aşkenaz, Sefarad, Nusah Ari, Yemen vb.
  • İbranice düzeyin: nikudlu baskı ister misin
  • Çeviri ister misin, hangi dilde
  • Taşınabilirlik mi, sinagog kullanımı mı
  • Açıklamalı edisyon mu, sade edisyon mu

Bakım ve geniza

Sidur yere düşerse bazı geleneklerde öpülür, saygı göstergesi olarak görülür. Yıpranmış sidur genizaya ayrılır. Bu pratikler, ibadet metninin “kutsal işlev” taşıdığı fikrini gündelik hayatta görünür kılar.

Diğer Kavramlar

Tüm kavramlar

Welcome Back!

Login to your account below

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Add New Playlist